Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kuruluşu: Türkiye’de ve dünya genelinde devrimci önderliğin gelişiminde yeni bir aşama

Sosyalist Eşitlik Partisi (Almanya) liderlerinden Johannes Stern’in, Türkiye'deki Sosyalist Eşitlik Partisi’nin 13-15 Haziran 2025’te düzenlenen Kuruluş Kongresi’ne tebrik mesajı.

Sevgili Yoldaşlar,

Almanya’daki Sosyalist Eşitlik Partisi (Sozialistische Gleichheitspartei, SGP) adına, Sosyalist Devrimin Dünya Partisi’nin Türkiye şubesi Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kuruluş kongresine en içten devrimci selamlarımızı sunuyorum. Bu, sadece Türkiye’deki işçiler için değil, tüm uluslararası proletarya için tarihi bir olaydır. Bu kongre, Türkiye’de devrimci önderliği inşa etme mücadelesinde, Troçkizmin ilkeleri ve programı ile Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi’nin (DEUK) sürekliliğine dayanan, yeni ve belirleyici bir aşamaya işaret ediyor.

Johannes Stern, Sosyalist Eşitlik Partisi'nin (Almanya) Gazze'deki soykırıma karşı 21 Ekim 2023'te Berlin'de düzenlediği mitingde konuşurken.

Bu kuruluş, uzun süreli siyasi ve teorik mücadelenin bir ürünüdür. Yaklaşık yirmi yıl önce yoldaş Halil Çelik ve yoldaşlarının, Türkiye’de devrimci bir partinin inşasını pragmatik veya ulusal sınırlı düşüncelere değil, Uluslararası Komite tarafından geliştirilen ve savunulan dünya sosyalist devrimi programına dayandırma yönündeki kritik kararına dayanmaktadır. Halil yoldaşın zamansız ölümü, sadece Türkiye’deki yoldaşlar için değil, dünya hareketi için de büyük bir kayıptı. Ancak onun mirası, yetiştirdiği kadrolarda ve Sosyalist Eşitlik Partisi’nin ilkesel temellerinde yaşamaya devam ediyor.

Bu anın önemi ne kadar vurgulansa azdır. Bu an, küresel krizin yoğunlaştığı koşullarda meydana geliyor: emperyalist savaşın tırmanması (siz bu kongreyi düzenlerken İsrail, tüm Ortadoğu’ya boyun eğdirme ve Rusya ve Çin’e karşı topyekûn savaşa hazırlanma yönündeki emperyalist hedefin bir parçası olarak İran’a saldırıyor), eşi görülmemiş toplumsal eşitsizlik, burjuva rejimler arasında diktatörlüğe doğru yoğunlaşan dönüş (en ileri ifadesi ABD’deki faşist Başkan Donald Trump’tır) ve patlayıcı sınıf mücadelelerinin yeniden ortaya çıkışı. Bu bağlamda, Türkiye şubesinin kurulması tüm DEUK için siyasi bir kilometre taşıdır.

Yoldaşlar,

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin Tarihsel ve Uluslararası Temelleri belgesi, Troçkizmin gelişiminde bir önemli bir noktayı temsil ediyor. Bu, dikkate değer bir başarıdır. Bu belge, ulusal bir yönelim beyanı değil, Türkiye’deki sosyalist devrim mücadelesini uluslararası sınıf mücadelesi ve sürekli devrim teorisi çerçevesinde ele alan kapsamlı bir tarihsel-teorik analizdir.

Bu belge, Troçkist hareketin ve Uluslararası Komite’nin tarihinin prizmasından modern Türkiye tarihini güçlü bir şekilde yeniden ele alıyor. Türkiye’nin tarihsel çelişkilerini —çözülmemiş demokratik sorunlar, Kemalizmin askeri-bürokratik mirası, emperyalizme tabi olma— Troçki’nin neredeyse bir asır önce geliştirdiği analitik çerçeveye oturuyor.

İlk olarak 1905 Rus Devrimi’ne yanıt olarak geliştirilen sürekli devrim teorisi, yirminci yüzyılın başlarında kalmış eski bir eser değildir. Türkiye gibi kapitalist gelişimin geciktiği tüm ülkelerde sosyalist devrim için temel stratejik yönelim olmaya devam etmektedir. David North yoldaşın yakın zamanda yapılan Uluslararası Komite toplantısında açıkladığı gibi, Türkiye olağanüstü jeopolitik öneme ve iç çelişkilere sahip bir ülkedir. Gelişmiş bir ekonomiye, devasa bir orduya ve hem NATO’da hem de bölgesel meselelerde önemli bir role sahip olan Türkiye, “daha küçük ölçekli burjuva ülkeler arasında en güçlülerden biridir”; ancak temel demokratik ve ulusal sorunlarını çözemeyen, “diktatörlüğün eşiğinde” bir ülkedir.

Sadece devrimci ve enternasyonalist bir perspektifle donanmış işçi sınıfı bu çelişkileri çözebilir. Tarihsel Temeller belgeniz, Türk burjuvazisinin, Ortadoğu’daki emsalleri gibi, yapısal olarak demokrasi veya ulusal bağımsızlık kurmaktan aciz olduğunu göstermektedir. Emperyalizme boyun eğmesi, kitleleri bölmek için milliyetçiliği ve dini kullanması ve işçi sınıfının bağımsız hareketine karşı derin düşmanlığı, onu tamamen gerici kılmaktadır.

Bu, Sovyetler Birliği’nin çöküşünü izleyen on yıllarda trajik bir şekilde doğrulandı. Bu dönemde sadece Stalinizmin siyasi yozlaşması ve tüm ulusal programların çöküşü değil, aynı zamanda Kürt milliyetçiliğinin, özellikle de PKK’nin, ABD dış politikasının emperyalizm yanlısı, küçük burjuva bir uzantısı haline dönüşmesi de meydana geldi. Sosyalist Eşitlik Partisi’nin hem Kürtlere yönelik devlet baskısına hem de Kürt burjuva güçlerinin milliyetçi işbirliği çizgisine karşı sarsılmaz muhalefeti, DEUK’un sınıfsal temelli, enternasyonalist yaklaşımının haklılığını ortaya koymaktadır.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kuruluşu, Türkiye’de kitlesel mücadelelerin ve baskının yeniden canlandığı bir dönemde gerçekleşiyor. Son aylarda, Erdoğan rejimine karşı grevler ve kitlesel hareketler artıyor. Bu mücadeleler, dünya kapitalist krizi, pandemi, savaş, enflasyon ve katlanılmaz eşitsizliklerin yol açtığı, sınıf mücadelesinin daha geniş bir küresel yeniden canlanmanın parçasıdır.

Ancak DEUK’un uzun süredir uyardığı gibi, devrimci önderlik olmadan bu gelişmelerin ilerici bir sonucu olamaz. Temel görev, her ülkede DEUK şubelerinin inşa edilmesidir. Türkiye şubesi, Troçkist hareketin “beşinci aşaması”nın ortasında kuruluyor. Bu, küreselleşme çağında Sosyalist Devrimin Dünya Partisi olarak DEUK’un bilinçli, uluslararası gelişimi aşamasıdır. Bu aşama, her zamankinden daha dolaysız bir şekilde, Uluslararası Komite’nin siyasi faaliyetleri ile uluslararası işçi sınıfının yeni devrimci yükselişinin kesişmesiyle tanımlanmaktadır. Bu, Troçkizmin programatik sürekliliği ve gelişimi ile Dünya Sosyalist Web Sitesi’nin güçlü rolü sayesinde mümkün olmuştur.

Yoldaşlar,

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kurulması bir sürecin sonu değil, Türkiye’de devrimci önderliğin gelişiminde yeni bir aşamasının başlangıcıdır. Önümüzdeki görevler çok büyük: Türkiye işçi sınıfının tüm ulusal ve etnik sınırların ötesinde birleştirilmesi, en ileri katmanların Troçkizme kazanılması, sanayinin kilit sektörlerinde nüfuzumuzun geliştirilmesi, tarihsel maddecilik ve Marksist kültürün geleneklerine dayanan güçlü bir işçi ve gençlik hareketinin inşa edilmesi.

Ama hepsinden önemlisi, Türkiye şubesi birleşik bir uluslararası hareketin parçası olarak işlev görmelidir ve görecektir de. İşçi sınıfı için tek geçerli yol, DEUK’un önderlik ettiği uluslararası yoldur. Türkiye şubesinin kurulması bu göreve azimli bir katkıdır; çalışmalarımızın ve Uluslararası Komite’nin tüm Ortadoğu’da, Avrupa’da ve uluslararası alanda gelişmesi için geniş yeni olanaklar açmaktadır.

Bu, özellikle Almanya’daki çalışmalarımızı da güçlendirecektir. Almanya’da yaklaşık 3 milyon Türkiye kökenli göçmen yaşamaktadır. Bunların yaklaşık yarısı Türk vatandaşıdır, diğer yarısı ise çoğunlukla vatandaşlığa kabul edilmiş kişiler veya Almanya’da doğmuş Türkiye kökenli kişilerdir. Bu grup, Almanya’daki en büyük göçmen grubunu temsil etmekte ve işçi sınıfının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Temel görev, onları Türkiye’de ve Almanya’da yerleşik burjuva partilerin ve küçük burjuva sahte sol partilerin etkisinden kurtarmak ve sadece bizim partilerimizin, Sosyalist Eşitlik Partilerinin temsil ettiği bağımsız sosyalist bir perspektife kazanmaktır.

Yoldaşlar, işbirliğimizin derinleşmesini sabırsızlıkla bekliyoruz ve sizleri selamlıyoruz.

Sosyalist Eşitlik Partisi’nin kurulması, DEUK için tarihi bir ilerleme ve Troçkizmin canlılığının güçlü bir teyidi niteliğindedir. Bu kuruluş, Ekim 1917, Sol Muhalefet ve Dördüncü Enternasyonal’in geleneklerini yirmi birinci yüzyılın mücadelelerine taşıyor. Türkiye ve uluslararası işçi sınıfı bu temeller üzerinde geleceği inşa edecektir.

Yaşasın Sosyalist Eşitlik Partisi!

Yaşasın Dördüncü Enternasyonal’in Uluslararası Komitesi!

Dünya sosyalist devrim için ileri!

Loading