DSA’lı Milletvekili Alexandria Ocasio-Cortez İsrail’in Gazze soykırımını nasıl destekliyor?

New York'tan Demokrat Milletvekili Alexandria Ocasio-Cortez, 1 Mayıs 2025 Perşembe günü New York'taki Foley Meydanı'nda konuşma yapıyor. [AP Photo/Angelina Katsanis]

İsrail’in ABD hükümeti ve emperyalist müttefiklerinin tam desteğiyle Gazze’de yürüttüğü imha operasyonunun başlamasının üzerinden 20 ayı aşkın bir süre geçtikten sonra, ABD Temsilciler Meclisi 17 Temmuz’da yaptığı oylamada, 2026 ABD savaş bütçesinde “İsrail’le İşbirliği Programları”ndan 500 milyon dolarlık bir kesinti yapılmasını öngören bir değişikliği 6 lehte, 442 aleyhte oyla ezici bir çoğunlukla reddetti.

Temsilciler Meclisi’nin sadece altı üyesi tasarı lehinde oy kullandı. Dört Demokrat üye Teksas’tan Al Green, Pensilvanya’dan Summer Lee, Minnesota’dan Ilhan Omar ve Michigan’dan Rashida Tlaib’di. Tasarı lehine oy veren iki Cumhuriyetçi ise Georgia’dan Marjorie Taylor Greene ve Kentucky’den Thomas Massie idi.

Savaş bütçesinde yapılan değişikliğe karşı çıkan yüzlerce milletvekilinden biri de Amerika’nın Demokratik Sosyalistleri (DSA) üyesi ve New York Temsilcisi Alexandria Ocasio-Cortez’di.

Ocasio-Cortez’in iptal edilmesi lehine oy kullanmayı reddettiği “işbirliği programları” devasa ABD askeri bütçesinin bir parçasıdır ve gelişmiş İsrail füzesavar sistemleri için ek finansman sağlamaktadır.

Değişiklik önergesinin reddedilmesinin ardından 18 Temmuz Cuma sabahı erken saatlerde Temsilciler Meclisi 2026 savaş bütçesini 209’a karşı 221 oyla kabul etti. Orduya 832 milyar doların üzerinde bir bütçe ayıran tasarı, neredeyse tüm Cumhuriyetçilerle birlikte beş Demokrat tarafından da desteklendi. Bu beş Demokrattan biri, Ocasio-Cortez’in bu yılın başlarında New York Times’a verdiği bir röportajda övgüyle bahsettiği CIA Demokratlarından Maine Kongre Üyesi Jared Golden’dı.

2026 Savunma Bakanlığı Ödenek Yasası’nda değişiklik tasarısı, Georgia’dan faşist Temsilci Marjorie Taylor Greene tarafından 11 Temmuz’da İsrail’in Gazze’deki Kutsal Aile Katolik Kilisesi’ne düzenlediği ve aralarında kilise rahibinin de bulunduğu en az üç kişinin ölümüne yol açan saldırıya tepki olarak sunulmuştu. Saldırı günü Gazze sağlık yetkilileri yerel hastanelere 94 kişinin cansız bedeninin geldiğini bildirdiler.

Ocasio-Cortez’in bu değişikliği desteklemeyi reddetmesi, sosyal medyada bazı destekçilerinin ve Gazze’de devam eden soykırıma ve Demokratik Parti’nin bu soykırıma verdiği sarsılmaz desteğe öfkelenen on binlerce kişinin büyük tepkisine neden oldu.

Artan öfke karşısında Ocasio-Cortez 19 Temmuz’da kendini savunarak İsrail ordusunun finanse edilmesine desteğini açıkça yineledi.

DSA üyesi Demokrat, X’te yayımlanan, 15 milyondan fazla kez görüntülenen ve on binlerce öfkeli yanıtla karşılaşan açıklamasında şunları yazdı: “Greene’in değişik önergesi, İsrail’e yapılan saldırı amaçlı yardımı kesmek ya da Gazze’de kullanılan ABD mühimmatının akışını durdurmak için hiçbir şey yapmıyor. Elbette buna karşı oy kullandım. Önergenin amacı, Filistinlileri öldüren gerçek bombaların devam etmesine izin verirken savunma amaçlı Demir Kubbe kapasitelerini kesmektir.”

Başka bir ifadeyle Ocasio-Cortez, Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler ve dünyanın dört bir yanındaki çeşitli insan hakları örgütlerinin soykırım yapmakla suçladığı bir devlete sözde “savunma” amaçlı silah akışının durdurulmasına karşı çıkmaktadır.

Gerçekte Gazze’deki soykırımda “saldırı” ve “savunma” silahları arasında anlamlı bir ayrım yoktur. İsrail’e sağlanan tüm silahlar Washington’ın yağmacı amaçlarına hizmet etmektedir. Önleme füzelerinin saldırı silahlarına dönüştürülebildiği gerçeğini bir kenara bıraksak bile, Demir Kubbe ve diğer füzesavar sistemlerinin varlığı İsrail’in sadece bu yıl Suriye, Lübnan, Yemen, İran ve Gazze’yi fiili bir dokunulmazlıkla bombalamasını sağlamıştır.

Ocasio-Cortez’in önergeyi desteklemeyi reddetmesi, yalnızca kişisel bir zayıflığı değil, aynı zamanda Demokratik Parti’yi ve dolayısıyla kapitalist sistemi “reforme etmeyi” amaçlayan siyasetin beyhudeliğini ortaya koymaktadır. Birinci Dünya Savaşı’nın dehşetinin ve ulusal reformist programların çöküşünün üzerinden bir asırdan fazla bir süre geçtikten sonra, DSA ve benzeri sahte sol örgütler, kapitalizmin ve kapitalist partilerin işçi sınıfının çıkarlarına hizmet edecek şekilde reforme edilebileceği yönündeki gerici hayali desteklemeye devam etmektedir.

Müesses nizam ve savaş yanlısı bir “solcu”

İlk kez 2018’de “müesses nizamla boy ölçüşme” sloganıyla seçilen Ocasio-Cortez, kısa sürede müesses nizamin en güvenilir savunucularından biri haline geldi. Ocasio-Cortez’in verdiği son oy, İsrail’in askeri sistemlerine desteğini teyit ederken, Gazze’deki soykırıma yönelik göstermelik muhalefetinden ilk geri adım atışı değildir. Katliamın ilk ayında Ocasio-Cortez, Siyonistlere ve tüm ABD siyaset kurumuna katılmış; soykırım karşıtı protestoları “antisemitik” olarak kınayarak “durdurulmalarını” talep etmişti.

Bunu, Ekim 2023’te CNN’de verdiği bir röportajda, Demir Kubbe’ye fon sağlamanın “kesinlikle meşru” olduğunu ilan etmesi takip etti. Aynı röportajda, “Hamas’ın halledilmesi gerektiğini” belirtiyor ve Gazze’de 1 milyon Filistinlinin topluca yerinden edilmesini ve etnik temizliği sorgulamıyordu bile. Bunun yerine, bölgedeki “ortaklar”ın, ABD ile birlikte, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesini desteklemek için “adım atacağını” söylüyordu.

ABD destekli İsrail saldırısı çoğu kadın ve çocuk on binlerce insanın hayatına mal olurken, Ocasio-Cortez 2024’te “Soykırımcı Joe” Biden’ın başkanlık seçimleri için baş kampanya temsilcisi olarak görevlendirildi. Bu görevi coşkuyla üstlenen Ocasio-Cortez, podcast programlarında işçilere ve öğrencilere “yetişkin gibi davranmaları” ve Biden’a oy vermeleri çağrısında bulundu.

Ocasio-Cortez ve Vermont Senatörü Bernie Sanders’ın tüm çabalarına rağmen, sahte solcular Biden’ın yeniden seçilme şansını canlı tutamadılar. Biden’ın yerini, ABD emperyalizminin bir başka sadık hizmetkârı ve Gazze’deki soykırımı destekleyen suç ortağı Kamala Harris aldıktan sonra, Ocasio-Cortez, parti tarafından, Harris’in tamamen sağcı ve soykırım yanlısı adaylığına ve Demokratik Parti’ye “sol” bir görünüm kazandırmak için yeniden görevlendirildi.

Geçen yıl Demokratik Parti Ulusal Kurultayı öncesinde utanmazca bir yalan söyleyen Ocasio-Cortez, Harris’in “Gazze’de ateşkes sağlamak ve rehineleri eve getirmek için yorulmadan çalıştığını” beyan etti. Gerçekte ise Biden-Harris yönetimi, İsrail’e etnik temizlik harekâtını yürütmesi için gereken tüm siyasi, ekonomik ve askeri desteği sağlıyordu.

Harris’in seçim yenilgisinin ardından Ocasio-Cortez, takipçilerini “sekterliği” reddetmeye, başka bir ifadeyle Demokratik Parti’den kopmamaya çağırırken, Harris’in yenilgisinin sorumluluğunu “beyazlar”a ve özellikle “beyaz erkekler”e yükledi. Harris’in Wall Street’i kucaklaması, Trump’ın sınır duvarını desteklemesi ve “İsrail’i desteklemeye” ve ABD-NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaşı sürdürmeye devam etme sözleri, Ocasio-Cortez’in yenilginin nedenleri arasında saymadığı hususlardı.

DSA’nın yanıtı

Ocasio-Cortez’in İsrail ordusuna desteğini yeniden teyit eden açıklaması, DSA içinde bir krize yol açtı. 19 Temmuz’da yayınlanan bir açıklamada, örgüt Ocasio-Cortez’in Greene’in önergesi aleyhine oy kullanmasına karşı çıktığını ve “Demir Kubbe konusundaki tutumunu netleştiren açıklamasından derin hayal kırıklığı duyduğunu” belirtti.

Ne var ki, açıklamada Ocasio-Cortez’in örgütten ihraç edilmesi talep edilmiyordu. Soykırım yapan bir devlete giden askeri fonların kesilmesine karşı çıkarken aynı anda nasıl “demokratik sosyalist” olunabileceği de açıklanmadı.

DSA, Ocasio-Cortez’in yaptıklarını sanki DSA’nın politikasına aykırıymış gibi sundu. Oysa DSA, Demokratik Parti’nin bir hizbidir ve politikası Demokrat Parti’nin politikasıdır. Özellikle İsrail’e verilen destek, DSA’nın kurucusu Michael Harrington’ın sağcı, Siyonist politikasına kadar uzanır.

Harrington, 1975 yılında, DSA’yı önceleyen Demokratik Sosyalist Örgütlenme Komitesi’nin lideriyken, “Birincisi, ABD İsrail’e kendini savunması için gerekli olan desteği sağlamalıdır. İkincisi, ABD’nin barışı koruma rolü vardır.”

Bu sözler, 50 yıl sonra bizzat Ocasio-Cortez tarafından da söylenebilirdi ve söylenmektedir de. Aradan geçen yarım yüzyılda, siyaset kurumu da ve DSA da şiddetle sağa kaydı. Sol söylemlerle kendini gizlemeye çalışan DSA, Ocasio-Cortez’in oyuna karşı formalite gereği bir eleştiri yapmak zorunda hissetti. Ancak bu sadece göstermeliktir. Sınıfsal çıkarlar açısından DSA, üst orta sınıfın ayrıcalıklı kesimlerini temsil etmektedir. Bu kesimler, işçi sınıfının emperyalist savaşa ve kapitalizme karşı bağımsız seferberliğine tamamen karşıdır.

Loading